Ummadık Daş Baş Yarar

Malezya Part III/Kuala Lumpur

194

Başkent Kuala Lumpur’a dönelim şimdi de. Aslında çok da yabancı gelmiyor insana. Gözünüzde canlandırmak isterseniz İstanbul’un Yeni Sahra’sını kopyalayın ve ta taaaa! Karşınızda KL. Alışveriş merkezlerinden, trafiğine; yoldaki insan selinden ulaşımına kadar tamamiyle benzeşiyor. Önce buraya kadar ulaşım nasıl ona bakalım:

Şehirde iki tane havaaalanı olmasına karşın Sultan Abdulaziz sadece özel jetleri ağırlıyor. KL International Airport ise şehire gelen çıkanın yoğun olduğu bir mekan.
Eğer ülke içinden buraya geçecekseniz Singapur tren hattını kullanacaksınız demektir. 1st class ve 2nd class olarak ikiye ayrılan bu trende fiyat farkı x2.5 gibi bir oranla değişiyor. 2nd classta yer bulmak oldukça zor.
Tabii ki her yerde olduğu gibi otobüs. 2 tane otogardan TBS adlı olanı şehir merkezine daha yakın. Hemen metroyla KL Sentral’e geçilebiliyor.
Şehir içindeki ulaşımdan bahsedelim biraz da. Ben sadece kendi kullandıklarımdan bahsedeyim, fakat bu bahsettiklerimin dışında birkaç opsiyon daha mevcut olduğunu söylemeden geçmeyelim:

Tabii “Uber” ve “Grab”. Ne yazık ki şehirdeki trafik ve yoğunluk yüzünden zaman zaman geç gelse de fiyatı uygun. Eğer trafikle uğraşmak istemiyorsanız hiç bulaşmayın.
Metro; ülkemizdeki metrodan hiçbir farkı yok. Sadece peronlarla tren arası çekilmiş duvar eklenti olarak söylenebilir. Rapid KL olarak geçen bu hattın havarayı da mevcut. Farklı bir deneyim olabilir.
Otobüslere binmemiş olmama rağmen üstün körü geçebilirim. İETT’den çok bir farkı yok. Sadece otobüsler biraz daha alçak.
Hızlıca gezilecek, gidilecek yerlere geçelim. Şehirleşmiş olmasına rağmen gezilecek o kadar yer olması insanı hem şaşırtıyor, hem yoruyor da. Vakit kaybetmeden başlayalım:

– Islamic Arts Museum KL Sentralin çevresinde. 3 katlı olan bu müzede öğrenciler 7 RM’ye, yetişkinler ise 14 RM’ye giriş yapabiliyorlar.

– Buradan çıktıktan sonra yürüme mesafesindeki KL Bird Park ve Butterfly Park var. Girişler yine ücretli. Bird için 60 küsür RM iken Butterfly 15-20 arası.

– Ben buradan şehrin öbür ucuna atlamak istiyorum. Putrajaya’ya mutlaka gidip Putra Camii’ne kesinlikle uğramalısınız. Su kenarına kurulmuş bu camiinin dış avlusunda seyyar satıcılar fazlasıyla var. Zaman zaman çeşitli sohbet ve organizasyonlar düzenlenen bu camiide Türk birisine rastlamak oldukça mümkün.

– Diğer bir camiiye gidelim şimdi de. Zeynel Abidin Camii. İlginç bir mimarisi var. Camı olmayan bu camiide etraf süs havuzuyla çevrili. Suyun temiz olduğu kanısında olmamama rağmen görsellik açısından köprüleri gören manzarasına uyuyor. Gerçi camiide manzara olsa ne olur, olmasa ne olur?

Şimdii, ne yazık ki yazıların upuzun olmaması için KL kısmını da part part ayırmak zorundayım. İki yazıda da Malezya hakkında genel bir bilgi vermediğimden dolayı diğer yazının girişi Malezya hakkında genel bir önizleme olur. Durian yemeyin, sağlıcakla kalın efendim.

Salamat.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.