Ummadık Daş Baş Yarar

Pandemi Döneminde Anne Olmak

266

Çalışan bir anne olarak Pandemi sürecinde neler hissettiğimi ve bu süreci nasıl geçirdiğim hakkında biraz sizlerle sohbet etmek isterim. Öncelikle kısaca kendimden bahsedeyim, adım Esra. 36 yaşındayım. Evliyim ve 2 çocuk sahibiyim. 8 yaşında bir oğlum ve 2 yaşında bir kızım var. Uzun yıllar özel sektör tecrübesinden sonra  son 2 yıldır bir kamu kurumunda görevli olarak çalışıyorum.

Bir annenin hayatı çocuğu olduktan sonra keskin bir şekilde A.Ö ve A.S (Anne olmadan önce ve Anne olduktan sonra) şeklinde 2’ye ayrılıyor. “Neden ayrılıyor?” kısaca bahsedeyim.

  • Öncelikle bazı şeylerden artık daha çok korkuyorum. Önceden çok umursamazdım.
  • Daha kontrollüyüm, daha önce plansız yaşardım.
  • Daha telaşlıyım, önceden daha rahattım, beni tanıyan yakın dostlarım, arkadaşlarım yani beni bilenler bilir.
  • Daha uykusuzum, gece en az 2 kere uyanırım çocukları kontrol etmek için. Eskiden uykumun sınırı yoktu.
  • Daha merhametliyim.
  • Kalbimin yarısı dışarıda geziyorum.
  • Daha planlıyım. Yemek saatleri şaşmamalı, her şeyleri tam olmalı. Öncesinden hiç bahset miyim bile.

Neden bunlardan bahsettim biraz daha açayım;

Tüm dünya vatandaşları olarak son zamanlarda çok can sıkıcı ve endişeli günler yaşadık, yaşıyoruz. Eğer çocuğunuz veya çocuklarınız varsa bu iki kat daha zor bir süreç. Hem bedenen hem de ruhen. Gelecekten daha çok korkuyorum artık. Evlatlarımı nasıl bir hayat bekliyor bilemiyorum, ama Allah büyük.

Pandemi yüzünden eve kapandığımız bu dönemde psikolojik olarak çok zorlandığımız doğrudur ama bunun daha zor olan kısmı 2 çocukla karantinaya girmektir emin olun. Çocuklar durumdan pek haberleri olmadığı için onlar çok sıkıntı çıkarmıyorlar ama sürekli oynamak ve eğlenmek istiyorlar.

  • Makarnadan kolye yapmak,
  • Eve salıncak kurmak,
  • Ramazan pidesi yapmak,
  • Sulu boya ile el boyaması,
  • Patates baskısı,
  • Kuru fasülyeler ile mercimekleri ayıklamak,
  • Karikatür çizmek,
  • Film izlemek,
  • Video çekmek gibi daha sayamadığım çocuklarla yapılabilecek bir çok aktivite örneği verebilirim.

Bu süreci daha da zorlaştırırsak bir de işe gitmeyi sayabiliriz. Eşimle işe gittiğimiz zamanlarda nöbetleşe çocukları baktık.  Dışarı çıktığımız zaman maske takmak ve sürekli hastalıkla burun buruna gelmek gerçekten yıpratan bir süreç ama eve geldiğinizde gözlerinizin içine bakan iki evlat var. Birinin uzaktan eğitimi diğerinin oyuncak bebekleri ile oyunu derken zaman akıp gidiyor.

Şimdiye kadar olumsuz taraflarından bahsetmiş gibi olsam da olumlu tarafları daha fazla elbette.

  • Bu süreçte yalnız olmak istemezdim, çocuklarla vakit daha hızlı geçiyor.
  • Çocuklarınız olduğu için kendinizi yataklara atıp battaniye altında depresyona girmiyorsunuz, daha doğrusu giremiyorsunuz…
  • Onlara iyi örnek olabilmek adına sürekli mutlu olmaya çalışıyorsunuz, moraliniz az bir parça bozuk dahi olsa evdeki sistem çöküyor.
  • Allah’a olan inancınız daha da artıyor, ne kadar şükredecek şeyiniz olduğunu anlıyorsunuz.
  • Hayatımızda olan sıkıntılardan bahsedip nasıl başa çıkacağımızı, hayatımız boyunca birçok zorluklarla karşılaşacağımızı ve nasıl düşünmemiz gerektiğini her fırsatta onlara anlatmaya çalışıyoruz.

Ne kadar zor zamanlar yaşasak da kendimizi çaresiz hissettiğimiz zamanlar da olsa, bizler bir nesil yetiştiriyoruz. Onların geleceğe umutla bakması bizlerin elinde. Tek amacımız; onların ileride yaşayacakları zor zamanlara hazırlık yapmak ve onları psikolojik olarak iyi yetiştirmek. Onların iyi olması için Anne ve Baba olarak elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.

Her gece varlıklarına şükredip, Allah’tan onlar ve kendimiz için en hayırlısını istemeye devam ediyoruz.

Esra Çavuş

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.